wind 2
f. (wound) 1. (up) (zemberek v.b.´ni çevirerek) (saati, gramofonu v.b.´ni) kurmak: Will you wind the grandfather clock? Sandıklı saati kurar mısın? 2. sarmak: Wind the thread onto the spool. İpliği makaraya sar. The trumpet vine was winding up the pole. Acemborusu direğe sarılıp yukarı doğru yükseliyordu. She wound the scarf around her neck. Eşarbı boynuna sardı. 3. (yol, nehir, kafile v.b.) kıvrıla kıvrıla/döne döne gitmek: The procession wound through the streets to the harbor. Kafile, dolambaçlı sokaklardan kıvrılarak limana vardı. The road wound up through olive groves. Yol, zeytinliklerin arasından kıvrıla kıvrıla yukarı doğru gidiyordu. 4. up (kol, manivela v.b.´ni çevirerek) (bir şeyi) çekmek/kaldırmak: Wind up the bucket from the well. Çıkrığı çevirip kovayı kuyudan çek. 5. (kol, manivela v.b.´ni) çevirmek. i. 1. (kol, manivela v.b.´ni) çevirme. 2. dönemeç, viraj; (nehirdeki) kıvrım.